27 Haziran 2013 Perşembe

KANUNI SULTAN SÜLEYMAN


  Kanuni Sultan SüleymanKANUNI SULTAN SÜLEYMAN  
Babasi :Yavuz Sultan Selim 
Annesi :Hafsa Hatun
 Dogumu :27 Nisan 1495 
Vefati :6/7 Eylül 1566 
Saltanati :1520-1566
 Osmanli Sultanlarinin onuncusu ve islam halifelerinin yetmisbesincisi. 1509'da Kefe sancakbeyligine gönderilinceye kadar babasini yaninda kalmis ve bu müddet içinde iyi bir ögrenim ve egitim görmüstür. Babasi Yavuz Sultan Selim'in 1514 Iran ve 1516 Misir seferleri sirasinda Rumeli'nin muhafazasiyla görevlendirildi ve Edirne'de oturdu. Babasini vefati ile de 30 Eylül 1520 tarihinde 26 yasinda iken Osmanli tahtina çikti.

Kanuni Sultan Süleyman, Belgrad'in fethi(1521) ile Orta Avrupa'nin, sovalyelerin üssü olan Rodos'un zapti (1522) ile de Akdeniz hakimiyetinin kapilarini devletine açti. 1526'da yüzbin kisilik ordusu ve 300 kadar top ile Mohaç ovasinda Macar ordusuyla karsilasti.Bu durumda sancaklarini açip ellerini semaya dogru kaldiran Sultan; "Ya Rabbi! Senin kudret ve himayeni diliyor, hazreti Muhammed'in ümmetine yardimini niyaz ediyorum." diye yalvardi. Tarihin bu en büyük meydan sava- sinda düsman ordusunu yok eden Kanuni, 20 Eylül'de Macaristan'in bassehri Budin'e girdi.1529 da Viyana muhasara edildi ise de, kusatma vasitalarinin getirilmemesi ve kis mevsiminin yaklasmasi üzerine neticesiz kaldi. 1532'de Alman seferine çikan Kanuni, Viyana'yi arkada birakarak Gratz, Marburg, Gunss ve daha bir çok Alman sehirlerini zaptetti. Yedi ay Avrupa içlerin- de dolastigi halde imparator karsisina çikmaga cesaret edemeyince geri döndü. 

1534'de Safeviler üzerine sefere çikan sultan, Bagdat ve Basra'yi zaptetti. Bagdad'da evliya kabirlerini ve Kerbela' da hazret-i Ali ve hazreti Hüseyin'in makamlarini ziyaret eden Kanuni, Abdülkadir-i Geylan'i hazretlerinin kabrine türbe ve yanina imaret yaptirdi. Fetih hareketlerine devam eden Kanuni, 1535'de Tebriz'i zaptetti. 1537'de Italya seferine çikarak, Otranto'ya kadar ilerledi. 

Karalarda cihan hakimiyetini eline geçiren Kanuni Sultan Süleyman, Barbaros Hayreddin Pasa vasitasiyla denizlerde de Osmanli Devleti'nin gücünü gösteriyordu.Nitekim bu büyük deniz komutani haçli donanmasini 27 Eylül 1538'de Preveze'de imha ederek, müstesna bir zaferle Akdenizde tam bir Türk hakimiyeti kurdu. Kanuni süveys'te kurdugu donanma ile de Kizildeniz'i ve Arabistan sahillerini emniyet altina aldi ve Avrupalilari Hindistan sahillerinden uzaklastirmaya basladi. 

Bu fetihleri; 1543'de Estergon,Nis ve Istolni-Belgrad, 1551'de Trablusgarb'in zapti ve 1553'de Nahcivan seferi takib etti. Ihtiyar ve hasta bir halde iken 1566'da yine cihada çikan bu büyük Türk sultani, Sigetvar kalesinin zapti sirasinda top sesleri arasinda 72 yasinda iken vefat etti. Nasi Süleymaniye'deki türbesine defn edilmistir. 

Türklerin kendisine Kanuni ve Gazi, Avrupalilarin ise "Muhtesem" dedikleri Süleyman Han, babasindan devraldigi 6.557.000 km2 Osmanli topragini, yaptigi fetihlerle 14.893.000 km2 ye ulastirdi. Bulundugu yüzyil, dünya tarihine Türk asri olarak geçti. Bu asirda her sahada dahi devlet ve ilim adamlari yetisti. Nitekim Sadrazami Ibrahim Pasa, Lütfi Pasa, Sokullu Mehmed Pasa; Seyhülislami Kemalpasazade, Ebüssü'ud Efendi, sairi Baki, Fuzuli; san'atkari Mimar Sinan; Kaptan-i deryasi Barbaros Hayreddin Pasa olan bir devletin padisahi Kanuni olurdu. 

Sultan Süleyman Han'in asil adindan daha fazla bilinip, söhreti olan Kanuni ünvani, önceki Osmanli kanunnamelerini ve devri icabi lüzumlu hükümleri Kanunname-i Al-i Osman adi altinda, islam hukuku esaslari dahilinde toplattirip tanzim ettirme- sinden ileri gelmektedir. Kanuni hareket ve sözleri güzel, akli kamil, nezaketli, irfan sahibi, sözleri tatli, alim, hakim ve sairlere dost, bütün maddi-manevi iyilikleri sahsinda toplamis emsalsiz bir padisahti. 

Pek çok hayrat ve iyilikleri olan Kanuni, imar faaliyetleriyle de ugrasti. Memleketin hemen heryerinde camiler, mescid- ler, medreseler, hamamlar ve çesmeler insa ettirdi. Mimar Sinan'in yaptigi Süleymaniye Camii de bu devirde Türk azameti devrinin tacini teskil etmistir.Koca Mimar Sinan büyük Hakan'a; "Padisahim sana öyle bir cami insa ettimki, kiyamete degin ayakta duracak bir metanete sahiptir." diyerek bu eserini takdim etmistir. 

Pek çok özellikleri yaninda büyük bir sair olan Kanuni Sultan Süleyman'in hastaliginda yazdigi su beyti yüzyillardir dillerde söylenmektedir. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder