27 Haziran 2013 Perşembe

FATIH SULTAN MEHMED


 Fatih Sultan Mehmet
FATIH SULTAN MEHMED

Babasi: Murad Han -II
Annesi: Hadice Alime Hüma Hatun
Dogumu: 30 Mart 1432
Vefati: 3 Mayis 1481
Saltanati: 1451 - 1481
Yedinci Osmanli padisahi ve Istanbul Fatihi. 

Sultan Murad Han, oglu sehzade Mehmed' i yanliz din ve fen ilimlerinde yüksek bir tahsil yaptirmak ve bir takim kültür dillerine (Arapça, Farsça, Latince, Yunanca ve Sirpça) sahip olarak yetistirmekle kalmadi.
O, bu kudretli ve kabiliyetli sehzadeye tecrübeli devlet adamlarindan ve büyük alimlerden mütesekkil yüksek bir muhiti, maddi-manevibakimlardan devrin en üstün ordusunu ve nihayet bütün düsmanlarini ve Haçli ordularini yere seren rakipsiz ve saglam bir devleti de miras birakmisti. 

Bununla beraber 21 yalinda tahta oturan genç Hakan, daha ilk günlerde devleti ve ordusunu daha büyük hamleler yapacak bir kudrete ulastirdi.
Sehzadeliginden beri bir an önce Istanbul' u fethetmek ve hazret-i Peygamberin"Kostantiniyye (Istanbul) muhakka feth edilecektir.
Bu fethi yapacak hükümdar ne güzel hükümdar ve onun askerleri ne güzel askerdir." müjdesine mazhar olmak istiyordu. Bu gaye ile askeri tarihin kaydettigi en büyük atesli silahlar ve toplar ile ordusunu dayanilmaz bir kudret halina getirdi.
Ayrica 1000 yillik tarihi boyunca bütün muhasaralari muvaffakiyetsizlige ugratan surlari asmak için seyyar kuleler kurdu. Nihayet 6 Nisan' da baslayan kusatma, 22 Nisan' da Fatih' in donanmayi Besiktas' tan Haliç' e indirmesiyle çok siddetli bir duruma girdi. 29 Mayis 1453 ' de yapilan son taarruzla sehri alarak ortaçaga son verdi. 

Beyaz bir at üzerinde ve muhtesem bir alayla Topkapi' dan sehre giren Fatih Sultan Mehmed, doguca Ayasofya' ya gitti. Kapiya gelince attan inip, secdeye vardi.
Mabedi temizletti, tasvirlerden kurtardi ve ilk Cuma namazini orada bütün gazilerin sevinç ve heyecanlari içinde kildi. Daha sonra Ayasofya' nin kiyamete kadar cami kalmasini yazili vasiyyet ve vakf eyledi. 

Fatih Sultan Mehmed bundan sonra, Osmanli Devleti' ni bir Cihan Imparatorlugu haline getirme ve Islamiyet' i bütün dünyaya yayma mücadelesine giristi. O; "Dünyada tek bir din, tek bir devlet, tek bir padisah ve Istanbul da cihanin payi tahti olmalidir. " diyordu.
Nitekim bu gaye ile Fatih kisa zamanda Anadolu' da Isfediyar, Trabzon, Karaman ve Akkoyunlu memleketlerini ilhak etti. Dulkadir beyligi ile Kirim hanligini tabiiyeti altina aldi.
Yunanistan, Arnavutluk, Bosna-Hersek, Sirbistan (Belgrad hariç), Eflak Bogdan ve sair ülkeleri fethetti. Bir çok krallik, imparatorluk, hanlik ve beylik ortadan kaldirildi ve Osmanli topraklariTuna' dan Firat' a kadar yayildi. Anadolu' da milli birlik te'si edildi. 

Bu büyük Türk Sultani 1481 senesi ilkbaharinda üç yüz bin kisilik bir ordunun basinda olarak yeni bir sefere çikti. Ancak, Hünkar çayiri denilen mevkide hastalandi ve çok geçmeden 3 Matis 1481 ' de vefat etti.
Özel doktoru olan Yahudi dönmesi Yakup Pasa tarafindan zehirlendigi de söylenmektedir. Nasi, adina yaptirdigi camini bahçesine defnedildi. Sonra üzerine türbe yapildi. 

Fatih Sultan Mehmed, ince yüzlü, uzunca boylu, dolgun vücudlu olup, seyrek güler, yüzüne bakildiginda hürmet ve korku telkin ederdi. Her seyi ögrenmek isteyen zeki bir arastirici idi.
Harp san' atindan çok hoslanir. yapacagi seferlerden en yakinlarini bile haberdar etmez ve bunlarin gizli kalmasina çok dikkat ederdi. "Sirrima sakalinin bir telinin vakif oldugunu bilsem onu yolar atarim" sözü meshurdur. 

Soguga-sicaga, açliga-susuzluga ve yorgunluga karsi çok dayanikli idi. Tabzon üzerine çiktigi seferde Zigana daglarini yay olarak binbir müskilatla geçerken yaninda bulunan Uzun Hasan' in annesi, Sara hatun; "Ey ogul! Bir Trabzon bunca zahmete deger mi?"deyince, yüce Hakan; "Bu zahmet din yolundadir, ahiretde Allahü tealanin huzuruna varinca inayet ola. Zira elimizde Islam kilici var. Eger bu zahmeti ihtiyar etmezsek bize gazi demek yalan olur." cevabini verir. 

Fatih, büyük ilim, din, kültür ve san' at adamlarini etrafinda tolayarak Islam medeniyetine yeni bir hamle verdi ve Istanbul' u devrinde bu medeniyetinve dünyanin en yüksek bir merkezi haline getirdi. Molla Gürani, Hocazade, Molla Hüsrev, Hizir Bey, Molla Yegan, Ali Kusçu ve Akseseddin meclisinin en mühim simalari idi.
Devrinde Osmanli Devleti' nin büyük temel müessese ve teskilati en mükemmel bir hale geldi.
Zeytinyagi döktürerek insanlik tarihinde "yagla makina sogutmasi", havan topunun balistik hesab ve planini yaparak dik mermi yollu ilk silahi kesfeden de odur. Yine onun devrinde basta Istanbul olmak üzere, imparatorlugun büyük sehirleri cami, mescid, medrese vesair eserlerle donatilmistir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder