27 Haziran 2013 Perşembe

AHMED HAN-II


 II.Ahmet
AHMED HAN-II
Babasi :Sultan Ibrahim Han
Annesi :Hadice Muazzez Sultan
Dogumu :25 Subat 1643
Vefati : 6 Subat 1695
Saltanati:1691-1695
Osmanli Sultanlarinin yirmibirincisi ve islam halifelerinin seksenaltincisi. Sultan Ibrahim Han'in üçüncü ogludur. 1643 de Edirne'de dünyaya geldi. Iyi bir tahsil gördü. Arabi ve Farisi'yi mükemmel bir sekilde ögrendi. Braderi ikinci Süleyman'in yerine 21 Haziran 1691 de tahta çiktigi zaman 49 yasinda idi. Ikinci Ahmed Han'in cülusu sirasinda Osmanli Devleti, Ikinci Viyana muhasarasini takib eden harplerle mesguldü.

Sultan ikinci Ahmed Han, tahta çiktiktan sonra ilk olarak; Avusturya üzerine giden Serdar Fazil Mustafa Pasa'ya ferman göndererek sadaretinin ve seferin devamini diledi. Fazil Mustafa Pasa, 20 Temmuzda Belgrada'a ulasan Osmanli Ordusunu, Kirim kuvvetlerinin gelmesini beklemeden ve harp meclisinin kararina aykiri olarak Petervaradin önlerinde bulunan Avusturya Ordusu üzerine sürdü.Tisa suyunun Tuna'ya karistigi Salankamen mevkiinde, siddetli geçen harbin ilk anlarinda Osmanli Ordusu üstün durumda iken serdarin vurularak sehid düsmesi üzerine, vaziyet Osmanlilar aleyhine döndü. Böylece Salankamen savasi kaybedil- di. Bu savasta tarihçilerin; alim, dindar, alicenap, vakur ve adil bir kimse olarak vasiflandirdiklari, iyi bir devlet adami ve komutan olan Fazil Mustafa Pasa'nin sehid düsmesi, Osmanlilar için en büyük kayip olmustur. 

Salankamen hezimetinden sonra, Lipva ve Varat kaleleri Avusturyalilar tarafindan isgal olundu. Durumu müsait gören Lehistan kuvvetleri kameniçe kalesini muhasara edip, Isakçi civarina kadar geldiler. Ancak serdar Kahraman Pasa tarafindan boz- guna ugratildilar. Venedikli vali Morosini Girit'e asker çikarip, Hanya kalesini muhasara etti ise de Ismail Pasa'nin kahramanca müdafaasi sayesinde adadan ayrilmak zorunda kaldi. 

1693 yilinda Avusturyalilar Erdel üzerinden Eflak ve Bogdan'a tekrar taarruza basladilar. Yanova'yi isgal eden düsman kuvvetleri, Belgrad'i muhasara ettiler. Ancak sadrazam Bozoklu Mustafa Pasa sür'atle gelerek Yanova'yi aldi ve ve Belgrad'i muhasaradan kurtardi. Osmanli Ordusunun kismi basarilarina ragmen Avusturyalilarin taarruzlari bitmek bilmiyordu. Osmanlilarin toparlanmasina firsat vermek istemeyen venedikliler de devamli saldiri halinde idiler. Nitekim Serdar-i Ekremin Varadin muhasarasinda oldugu bir sirada Malta, Floransa ve papalik filolarindan mütesekkil bir Venedik donanmasi Sakiz adasini isgal etti. Bu haber Sultan Ikinci Ahmed Han'i çok müteessir etti. Padisah bu üzüntüsünü vezir-i azam Sürmeli Ali Pasa'ya gönderdigi hatt-i hümayunda " Mademki Sakiz düsman elindedir, bütün Engürüs(Macaristan) memleketini feth etsen makbulüm degildir" diyerek bildirdi. Ayrica sadrazam Edirne'ye gelince;" Eger bu kis Sakiz geri alinmazsa, bütün reisleri katlederim"diyerek emrini bildirdi. 

Bu emir üzerine 1695 yili ilk günlerinde Istanbul'dan hareket eden Osmanli donanmasi kalyonlar kaptani Mezemorta Hüseyin Pasa'nin büyük kahramanligi sayesinde Sakiz bogazindaki Koyun adalari mevkiinde Venedik donanmasina büyük zayiat verdirdi. Venedikli amiral, gemisiyle birlikte sulara gömüldü. Koyun adalari zaferinden sonra, Türk donanmasi Sakiz'a asker çikarip adayi kolayca ele geçirdi. Ancak Sultan Ikinci Ahmed Han Sakiz'in fetih haberini alamadan elliiki yasinda Edirne'de hayata gözlerini yumdu. (6 Subat 1695). 

Çok merhametli ve vatanperver olan Ikinci Ahmed Han, hasta oldugu zamanlarda bile, devlet islerinden asla el çekmezdi. Haftada iki gün yapilan divan toplantilarini dörde çikardi. Toplantilari bizzat takibeder, bir hata yapinca düzeltmekten çekinmezdi. Zaman zaman kiyafetini degistirerek halk arasinda dolasir, insanlarin dertlerini sabirla dinler, çare bulunmasi için gerekli yerle- re emir verirdi. Islamiyete hizmet hususunda derin bir mes'uliyet hissi içinde hareket ederdi. Tahta çiktigi zaman söyledigi; "Ben saltanata talib degildim. Allahu teala fazl-u kereminden bu aciz kuluna nasib eyledi. Bu nimetin sükrünü eda edemem" seklindeki sözleri onun nasil manevi bir mes'uliyetle devlet reisligini kabul ettigini anlatmakta ve milletine hizmet duygusunun derinligini göstermektedir. 

Sultan ikinci Ahmed Han, bir mes'ele hakkinda uzun uzn düsündükten ve bilenlerle istisare ettikten sonra karar verirdi. San'atkarlari korur, onlara deger verir, daha iyiye ve daha güzele yönelmeleri için çalisirdi. Hattat olup hatti güzeldi. Kur'an-i Kerimlerin yaninda baska kitablari da yazarak çogaltirdi. Ayni zamanda sair olan Sultan Ahmed Han'in kabri Kanuni Sultan Süleyman türbesi içerisindedir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder