27 Haziran 2013 Perşembe

ABDÜLHAMID-I


 1.Abdülhamit
ABDÜLHAMID-I
Babasi : Üçüncü Ahmed han
Annesi : Rabia Sermi Sultan
Dogumu : 20 Mart 1725
Vefati : 28 Mart 1789
Saltanati : 1774-1789
Osmanli Padisahlarinin yirmi yedincisi ve Islam halifelerinin doksan ikincisi. 20 Mart 1725 yili Topkapi Sarayinda dünyay geldi. Küçük yastan itibaren zamanin büyük alimleri tarafinda ilim ögretildi. Akilli,zeki,ileri görüslü, kültürlü,gayretli bir sehzade olan Abdülhamid, agabeyi Sultan üçüncü Mustafa Han'in 21 Ocak 1774'de vefati üzerine 49 yasinda Osmanli tahtina oturdu.

Osmanli devleti en buhranli devresinde tahta çikan Abdülhamid Han, Rus harbini kardesi üçüncü Mustafa gibi en az zararla kapatmayi düsünüyordu. Gerçektende alti yil boyunca devam etmekte olan Rus savasi Osmanli devleti'nin aleyhine olarak gelisiyordu. Neticede Sultan Abdülhamid Han, Küçük Kaynarca Andlasmasi ile Kirim'in Osmanli Devleti'nden ayrilmasi,Ruslarin Karadeniz'de donanma bulundurmalari ve ortodoks koruyuculugunu yapmalari sartlarini kabul etmek mecburiyetinde kaldi.
Bu muâhedenin en agir maddelerinde biri Kirim'in Rusya'nin müdâhelesine açik birkilmasi idi. Bu sebeple Ruaya ile her an sulh döneminin bozulabilecegini hesaplayan Sultan Abdülhamid Han, bilhassa kapi kulu ocaklarinin islâhi için harekete geçti. Fransa'dan mühendisler getirtti. Mühendishâne-i bahr-i hümâyunu (Devlet Deniz Mühendishanesi'ni) kurdurdu. Sürat topçulari ocagi gelistirildi. 

Bu arada Rus muhâberesindeki karsiliklardan isfade ile Anadolu, Misir, Hicaz ve Sam'da çikan isyanlari bastirdi. Iran kuvvetlerini hudud tecavüzleri üzerine baslayan savaslar Osmanlilari'in zaferiyle sonuçlandi. Basra ele geçirildi. Rus tehlikesine karsi Sogucak ve Anapa kaleleri tahkîm edildi.
Öte yandan 1784'de Rusya Kirim'daki hanlik Çekismlerini firsat bilerek bu ülkeye girdi ve binlerce müslüman ve Türk'ü katlettikten sonra ilhak ettigini bidirdi. Her Osmanli gazasina kosan ve; 

Râyete meylederiz kamet-i dilcû yerine,
Tûga dil baglamisiz kâkül-i hos-bû yerine,
Olmusuz cân ile billah Gazâyi tesne,
Kanini düsmen-i dinin dökeriz su yerine. 


diyen kirimlilarin asil ve kahraman sesleri kisilmis, Ruslarin hanligi ilhak etmeleri Türkler için unutulmaz bir istirap kaynagi olmustu. Bütün nüfusu Türk olan hanligin kaybi Macaristan ve Orta Avrupa'nin gidisine benzemiyordu. Nitekim bu oldu bittiye tahammül edemeyen Abdülhamid Han, 1787'de Rusya'ya harb ilan etti. Ancak Ruslar'in Avusturya'yi da savasa ikna etmesi, Osmanli Devleti'ni iki cephede savasmaya mecbur birakti.
Serdar Koca Yusuf Pasa komutasindaki Osmanli ordusu, sebes'de Avusturya kuvvetlerini bozguna ugratti. Buna karsilik Rus cephesinde komutanlar arasindaki rekabetler, bozguna zemin hazirladi. Ruslar Yas ve Hotin kalelerinden sonra Özi'ye de girdiler ve burada tarihte esine az rastlanan bir katliam yaptilar. 

Nitekim Sultan Birinci Abdülhamid Han kendisine sadrazam tarafindan gönderilen Özi Kalesi ile ilgili raporun okunmasi sirasinda yapilan mezalimi dinlerken " Potemkin nam moskof prensi, kalede mevcud yirmibes bin müslümani bila istisna katleylemis, çocuk, yasli, hamile, emzikli demeden cümlesini sehid eylemistir." cümlesine gelince, üzüntüsünden felç geçirerek vefat etti (28 Mart 1789). Eminönü Bahçekapisindaki türbesine defn edildi. 

Sultan Birinci Abdülhamid Han, yaptigi her iste Allah rizasini arar, kalbi islam için çarpardi. Devlet idaresinden bos kalan zamanlarini namaz kilarak cenâb-i Hakk'i zikr ile geçirir, elinden Kur'an-i Kerîm'i düsürmezdi. Peygamber efendimiz ve Ehl-i Beyt'ini çok severdi. Bunun için Mekke ve Medine'ye hizmete, özel bir itinâ gösterirdi.
Diger Osmanli Sultanlari gibi tebeasina karsi kalbi sefkatle ve merhametle dolu idi. Pek çok imar faaliyetlerinde bulundu. Annesi Rabia Sultan'in ruhu için 1778'de Beylerbeyi'nde bir cami, muvakkithane, hamam ve sibyan mektebi, Medine-i Münevvere'de medrese, Emirgan'da cami, Eminönün'de büyük bir imaret, çesme, sebil, sibyan mektebi, medrese, türbe ve bir kütübhane insâ ettirdi. Türbesinde sandukanin kuzey tarafinda bulunan duvar içinde bir mermer üzerinde Peygamber efendimizin kadem-i serifleri ( Mübarek ayak izleri) bulunmaktadir. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder